top of page

ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE ORTADOĞU

Coğrafi Stratejiler Analisti Ceren Cano tarafından

Dünyanın Geleceğini Doğu Akdeniz mi tayin edecek?

  • Yazarın fotoğrafı: Ceren Cano
    Ceren Cano
  • 23 Tem
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 33false11 GMT+0000 (Coordinated Universal Time)


Energy Analytics: From Data Acquisition to Data-Driven Business Models - Scientific Figure on ResearchGate. Available from: https://www.researchgate.net/figure/Eastern-Mediterranean-Gas-Forum-countries-EMGF-Source-Adam-Hegazy_fig2_346034361 [accessed 12 Dec, 2023]
Energy Analytics: From Data Acquisition to Data-Driven Business Models - Scientific Figure on ResearchGate. Available from: https://www.researchgate.net/figure/Eastern-Mediterranean-Gas-Forum-countries-EMGF-Source-Adam-Hegazy_fig2_346034361 [accessed 12 Dec, 2023]

Avrupa Birliği 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji hedeflerinin 32% sini güneş, rüzgâr, biyoyakıt ve hidro güç üzerinden tamamlamayı hedeflerken, 2022 Şubat’ında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşıyla Doğu Akdeniz enerji krizinin ağırlığı da farklılık kazandı. Avrupa ülkeleri Avrupa Birliği çatısı altında, savaşla beraber Rus gazına bağımlılığı bir an önce azaltmanın yollarını aramaya başlamışken, daha önceden IGI Poseidon, ABD enerji devi ExxonMobil ve İtalyan enerji devi Eni tarafından yapılan Doğu Akdeniz sondaj çalışmalarının neticeleri planlanan enerji projesinin bölgede devletler arası politik-ekonomik-siyasi iş birliklerinin dengesini değiştirebilecek kuvvet ve nitelikte olduğunu göstermişti. 01 Ekim 2022 tarihli basın açıklamasında IGI Poseidon East-Med projesinin bölgeye kazandıracaklarını şöyle sıralamıştı;


“İsrail'in gaz sahaları mevcut üretimlerini 3 yıl içinde 20 Bcm/yıl daha da artıracak, yerel E&P oyuncuları tarafından onaylanan mevcut hacimler, var olanlarla rekabet halinde olmadan, yeni ihracat altyapılarının geliştirilmesi için yeterli olacak ve boru hattının inşası Kıbrıs'ın gaz kaynaklarının gelişimini de kolaylaştıracak. İtalya ve Yunanistan, bu hacimlerin kullanılabilirliğini ve Orta Avrupa ve Balkanlar'a taşınmasını garanti edebilir." (IGI Poseidon, 2022)


ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'nun araştırmalarına göre, Doğu Akdeniz’deki Levant bölgesi yaklaşık olarak 1,7 milyar varil petrol ve 3,45 trilyon metreküp doğal gaz potansiyeline sahip. Levant bölgesi İsrail, Lübnan ve Suriye’nin kıyıdaş olduğu 83 bin kilometrekarelik bir alanı kapsıyor.


Bunun yanı sıra Doğu Akdeniz’de halihazırda bulunmuş doğal gaz yatakları da mevcut. Bunun en büyüğü Mısır’a ait Zohr doğal gaz sahası. Doğal gaz rezervinin 849 milyar metreküp büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor.


İsrail ise kendi münhasır ekonomik bölgesi içinde Tamar doğal gaz sahasına sahip. 1700 metre derinlikte bulunan rezervde 280 milyar metreküp doğal gaz olduğu tahmin ediliyor.


Uluslararası Yönetimin otoritesini tanıdığı Kıbrıs yönetimi İsrail adına arama çalışmalarını yürüten Noble Energy'ye verdiği ihaleyle bulunan ilk doğal gaz rezervi olan Afrodit sahasının 129 milyar metreküp kapasiteli olduğu tahmin ediliyor.


Bunun yanı sıra yine Uluslararası Yönetimin otoritesini tanıdığı Kıbrıs yönetimi Glaucus-1 isimli sahada ilk tespitlere göre 142 ile 227 milyar metreküp aralığına sahip bir doğal gaz rezervi tespit ettiğini açıkladı. (Arslan, 2019)


Doğu Akdeniz’deki uluslararası çekişme alanı Kıbrıs’ı da kapsayan Doğu Akdeniz havzasıdır. Bu havzadaki doğal enerji rezervi hali hazırda dünyanın bilinen dünyanın en büyük enerji rezervidir. Rezervin bulunduğu Doğu Akdeniz çukuru kıtalararası deniz yetki alanlarının birleştiği yerdir. Bu durum Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin mutlaka denklemin içinde tutulmasını gerektiriyor. Aksine bir davranış hem enerji elde edilmesini hem de elde edilecek enerjiyi kullanmayı sürekli «çatışma sebebi» haline getirecektir.


İlk defa Avrupa Komisyonu çatısı altında 2013 yılında devreye giren East-Med boru hattı projesi, daha sonra 2020 yılında Uluslararası Yönetimin otoritesini tanıdığı Kıbrıs yönetimi, İsrail ve Yunanistan arasındaki üçlü mutabakatla 1900 km’lik boru hattı döşenmesi için anlaşmaya varmış ve ortak vergi sistemine geçileceği öngörülmüştü. Böylece doğalgaz herhangi bir transit ülke üzerinden geçmeden doğrudan Israil-Güney Kıbrıs-Girit hattı üzerinden İtalya’ya oradan ise tüm Avrupa’ya dağıtılabilecekti. İkinci olasılık ise, Israil’in olabilir olarak düşündüğü Yunanistan’ın ise asla kabul etmeyeceği problematik olarak görüle; doğalgazın İsrail üzerinden Türkiye’ye oradan ise Avrupa’ya dağıtılmasıydı. Üçüncü olasılık ise Mısır üzerinden İtalya’ya ve tüm Avrupa’ya dağıtılma ihtimaliydi. Türkiye tam bu süreçte, 2019 yılında Libya ile deniz yetki alanları konusunda bir anlaşma imzalayarak Libya'nın Doğu Akdeniz'de elini güçlendirme yönünde çok önemli bir adım atmasını sağlamıştır.


Fakat şu anki haliyle East-Med boru hattı projesinin kısa vadede hayata geçirilmesinin önünde birkaç engel bulunmakta. Proje halihazırda pandemiyle birlikte durağanlık dönemine girdi. Bölgenin sıcak çatışmalara açık olduğu iddiasıyla Amerika gibi bir ekonomik ve siyasi güç projeden desteğini çekti ve bu durum bölgede sondaj faaliyetlerini sürdüren büyük şirketlerin de faaliyetlerini durdurmasına sebebiyet verdi. 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı işgaliyle ve bölgedeki enerji dağıtımı faaliyetlerinin Rusya’nın liderliğinden çıkmasıyla projedeki fikir birliği de bozuldu.

Bu durumun da dışında, East-Med Türkiye- Yunanistan deniz yetki alanı sorunu ile tarihsel olarak gelişmiş Kıbrıs üzerindeki siyasi anlaşmazlıktan kaynaklanan hak iddiaları iki ülke arasındaki tansiyonu yükseltebilecek ve bölgedeki üstünlük dengelerini bozabilecek durumda.


Aynı zamanda Israil kendisi ile Lübnan ve İran arasındaki bölgesel gerginlikte ve İran’ın nükleer güç olma hedefini gözeterek, Mısır gibi bölgesel bir gücün projeye dahil olmasının elini rahatlatacağını düşünüyor. 8 ülkenin katılımıyla 7 Aralık 2022’de gerçekleştirilen Kahire Zirvesi; İtalya, Fransa, Mısır, Ürdün, Israil, Filistin, Uluslararası Yönetimin otoritesini tanıdığı Kıbrıs yönetimi, Yunanistan projenin hayata geçirilmesiyle Rus gazına ihtiyaç kalmadan enerji dağıtımının Avrupa kıta sahasında olmayan herhangi bir ülkeden geçmeden Avrupa’ya direkt dağıtımının yapılabileceğini, yatırıma karar verildiği tarihten itibaren ise 4 yıl gibi bir sürede hayata geçirebileceğine öngörmekte. Bu durum Avrupa’daki ve Doğu Akdeniz’deki jeopolitik dengeleri olan hızıyla değiştirecektir; İtalya, Israil ve Yunanistan’ın ekonomik ve siyasi üstünlük kazanmasını sağlayacak, siyasi ağırlık elde etmelerine de yardımcı olacaktır. (Affairs, 2022)

Ayrıca Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin, Kıbrıs’ın ve Kıbrıs’ın garantörü olan ülkelerin garantör olmadığı halde Kıbrıs’la kuracağı ilişkilerle Kıbrıs üzerinden çıkar arayışına girebilecek ülkeleri ABD’nin ve Rusya’nın, bu iki ülkenin devreye sokabilecekleri yakın bölge ülkelerinin pozisyonlarını, etkilerini gözetmek gerekir.


Büyük devletlerin ve bunlarla birlikte pozisyon alan devletlerin birbirleriyle çekişmesi hem Doğu Akdeniz’de egemen olmak içindir hem de Doğu Karadeniz ile Doğu Akdeniz’i birleştiren üçgenin geniş açısının baktığı Güney Rusya’yı, Doğu Türkistan’ı, Batı Türkistan’ı, İran’ı Afganistan’ı, Pakistan’ı kapsayan enerji havzası içindir.


Zaten halihazırda Birleşik Devletler, İngiltere, Rusya ve Fransa Doğu Akdeniz’de veya Doğu Akdeniz’e yakın deniz alanlarında savaş makinelerini yığmış durumdalar.


Israil Norveç’teki gaz boru hattı uygulamasından yola çıkarak East-Med Poseidon boru hattı projesinin teknik olarak uygulanabilir olduğunu fakat global bir desteğe ihtiyacı bulunduğunu savunmakta. Fakat global destek olmadan ve bölgedeki hassas jeopolitik denge dikkate alındığında East-Med projesinin Ukrayna-Rusya savaşı ve Suriye İç savası ile başlayan insani krizlere paralel olarak sıcak çatışmaları da her an alevlendirebileceği şüphesiz. Bununla beraber, savaşlarla süregelen zorunlu göç gibi durumlardan dolayı yaşanan insani krizlerin de yaşanabileceğini hesaba kattığımızda tüm bu faktörler bölgedeki jeopolitik dengeleri ve süreci yakın gelecekte alt üst edecek ve hatta Ukrayna-Rusya savaşı ile dönüşen dünya düzeninde Doğu Akdeniz’in geometrik siyasi ağırlığı kendi başına bir güç haline gelecek gibi görünmektedir.


Ege Denizi ile Adriyatik Denizi bağımsız- kendi başına denizler değildir. Bunlar Akdeniz’in Avrupa ana karasında açtıkları yırtılmalardır. Avrupa’nın, ABD’nin vesayetinden Rusya’nın potansiyel tehdidinden kurtulması gerekir. Bunun için öncellikle her iki ülkeye olan enerji bağımlılığından kurtulması ve ABD’den bağımsız halde kendine yeter askeri bir kuvvet yaratması gerekir. Avrupa bunları başarırsa, ABD ve Rusya olan ilişkisi hiç değilse «bağımlı ilişki» olmaktan çıkar «taraf eşitliğini» esas alan bir ilişkiye dönüşür. Avrupa bunları başaramazsa, değerlerini, normlarını, kurumlarını koruyamaz hale dönüşür «uygarlığın öncüsü» fonksiyonunu da yitirir.


Tam da bu durum nedeniyle Avrupa’nın kıtasal varlığını, bağımsızlığını, değerlerini koruyabilir hale gelmesi için belki de birlik ülkelerinin deniz yetki alanlarını belirlemek konusundaki ulusal yetkilerini birliğe devretmeleri tartışılmalıdır.

 

Referanslar

 

· EastMed-Poseidon project | Edison. (n.d.). Edison. https://www.edison.it/en/eastmed-poseidon-project

· Euronews. (2019b, July 19). Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetleri: 6 başlıkta bilmeniz gereken her şey. Euronews. https://tr.euronews.com/2019/07/19/dogu-akdeniz-sondaj-faaliyetleri-bilmeniz-gereken-her-sey-dogal-krizi-turkiye-kibris-ab

· TheJerusalemCenter. (2022b, May 30). Energy and the Eastern Mediterranean in 2022 [Video]. YouTube. https://www.youtube.com/watch?v=cAVViRS94Dw

 

 
 
 

Yorumlar


bottom of page